Kovalanıyorum.
Kopyalarımı izah ediyorum aynalara
Zamanın ortasında bir yıkıntı, aldırmıyorum.
Hep vurup damgayı terleyerek
Hep yerleşerek tokatlanan seherin makamına
Vandalca ibraz ediyorum tutarsız bir anatomiyi
Ne bir güz aksanı kalıyor elimde
Ne de bir akıtılmış süha
Hep bir tozarma
İmanım yığılmış,
Cibilliyetimiz pek sanatsal.
Tanışmaya konuşlanan
Meraklıydı da darılmaya
"Ey en tanışılmayan"
Ne tuhaf bir espri bırakırdı
Ürperirdik, omuzlarımızda
Omuzlarımızda:
Balolar, seçimler ve intihar geceleri
Hangi kapıyı açmaya zorlarlardı ki bizi?
Nerden geliyordu bu toz Allah aşkına?
Yoksa çağımıza özgü bir şey miydi bu?
Verilmişleri inkar eden
Yapılmışlar, yapmacıklar çağına yani.
Hollywood ya da kızılhaç
Unutarak ayaklarımıza sıkılan kurşunları
Dansın büyüsüne kaptırdığımız kendimizi,
Öylece razıydık çünkü çocuk kalmaya
Babalar başkalarının oğullarını kıskanırken.
Ne vardı cumhuriyet kurulmadan
Bir nefeslik koşsaydık şu kırlarda.