26 Şubat 2017 Pazar

LİLLİPUT

basılıp da bağrına seslerimizin
yankılanıyoruz mesenlerce renk renk
ama ölüm aynı hep, güzüm aynı
bir başka rüyaya
cimcikliyoruz kendimizi.
çaldılar hayretimizi
bize Allah'ı alıştırdılar.
cennetler yolup tufanlara dursak da
çıkaramadık bir türlü bu hazzı umuttan
hormonlandık böylece en yakın arzı hale doğru.


bidat bir hazineydi
sırça göğsümde anahtarını sakladığım
kazımıştım hallerimi şataflı intiharlardan
sonra yazamayınca bir şey
utançlı bir ergen sırıtışı oluyordum
suratımda taşıyordum hep bu çirkin
tasarımı aceleye gelmiş bayrağı
bir görüldü damgasıydı sanki ruhuma.
dilimde bir vakur herze
kim bilir hangi teorinin mezesiydim.
güvercinler
ağlarken üstüme.


aslında ben
yani, ruhuma gelen son veda
fark eder miydi hangi isme biat ettiğim?
fark eder miydi esrimeliği fikrimin?
sussam
belki fark ederdi
çünkü biliyorum
hiçtenliğini bile dualarımın
duyan sensin.

                                             Havsala/MART/2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder