gece, kalbimin medeniyetidir
yavaş yavaş incinir güvercinlerin bıraktığı yerler
orospu tavırlarla saçılır göğe şehrin ışıkları
yıldızların bakire soyunuşlarını
göremesek de bildirir bize mesnetsiz hayranlığımız
gece çünkü merakımız
bilgece korkaklığımız
yutkuna yutkuna kurduğum hayal
acemice işliyor mülhem bir ağrıyı ciğerlerime
hep bir intihardan cayar gibi başlıyorum geceye
yani geceyi ciddiye alıp
ağlayarak döküyorum renklerimi
uykularımın kıyısını tasarlamaktı oysa işim
açıkta kalıyorum birden
kıdemli bir rüya görücü değilim
yağmurun seçtiği bir adam değilim
bekleneni veririm
yüzümdeki ikindi safhası
ellerimdeki hantal yapıcılık
yani her şeye uygun çaresizliğimle
ister yanarım ister dönerim
ensemdeki soğuk leke
ahiretsiz damgasıdır tarihsizliğimin
yaşı gaip bir yüzdür aynadaki
bir güzdür dilsiz ve yurtsuz
gece kalbimin medeniyetidir
o son umudun yaşayabilirliği
güvercinlerin dallarda bıraktığıdır
biraz incinme biraz arzu
çaput değildir bağladıkları
yağmalamazlardı Allah'ı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder