Körfezden baktım dünyaya
Yağlı bir rüzgar karıyor saçlarımı.
Bırak işte böyle iyi, bolca boş bank var.
Grafitiler ve sokak köpekleri merhemdir
Nasıl oldu anlamadım?
Ama onlar bilmez, konuşurlar işte
Körfezden bakmadan dünyaya
Ya hiç kirli değil şimdi deniz
Ya da kirli olan gözlerimiz.
Her sabah böyle olmaz mı zaten?
Hele bir ter atalım, gök nemini alsın
Kuru bir akşam türküsü dinleriz
Uygar bahçelerden geçer
Gizlediğimiz tanrılara dualar ederiz
Körfezden baktım dünyaya
Ve iskele
Bakır saçlarını doğrar denize doğru
İmrenerek bakar işsiz gençler
Bağırlarındaki itaatsiz aşk çınlar!
Hazlarında bile güze çalıyor çünkü o çıkmaz sokaklar.
Bir çay, bir poğaça ve gazete kupürleri
Unutulan şiirlere zoraki kelimeler,
Alınmış tezkere gibi.
Jantlarını takmış yürüyor işte deniz
Şehrin paçası ıslanır, ağlasa belli olmaz.
Yakışıksız gölgelere kalp krizi gibi
Bebek emzirir gibi inerdi
Zaten inmekte olan püsküllü güneş zembilleri.
Elimde çakılmış bir çivi
Dert etsem yüksek intiharlar aşırtırdım denizden
Biraz alçakça kükrerdim
Rezerve edilmiş kafeslerin içinden.
Körfezden baktım dünyaya
Kovdum beni avutan cinleri alnacımdan
Körfezim benim, acilen gözlerime tutuşturduğum şifa!
Kaybolan mürekkebi etikçi divitlerin
Kurtarılmış bölgem, körfezim!
Tütüyor üstünde, işte
O diplomasız sigara.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder